Powered By Blogger

1 Kasım 2012 Perşembe

Puf Poğaça



1 su bardağı sıvı yağ
Yarım çay bardağı toz şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 tane yaş maya
1 bardak ılık su
1 bardak ılık süt
Alabildiği kadar un
Yumurta sarısı



İçine:

Benim, evde tuzsuz bir kase lor peynirim vardı, ama tabi çok tuzsuz işime gelmedi. Bir de kullanılmayı bekleyen yarım demet artmış dereotum. Dereotunu robotta çektim, incecik oldular. Sonra dolaptaki bolca kalmış olan tuzlu trabzom tel peynirlerini gördüm. Onları da attım robota çekip incecik hale getirdim ve bir kabın içerisinde dereotunu, lor peynirini ve çekilmiş tel peyniri karıştırıp yoğurdum, ama siz içine patatesli bir karışım, kıyma ya da canınızın çektiği her ne düşündüyseniz onu uygunca hazırlayıp koyabilirsiniz.

Şimdi işleme geçelim:

Ilık süt, su ve mayayı geniş bir kabın içerisine koyup eritin ve içine geri kalan bütün malzemeyi ilave edin, daha sonra elinizle güzelce yoğurarak kulak memesi kıvamından dahada yumuşak bir hamur elde edin. Hamurun içine malzemenizi (peynir veya kıyma veya kaşar veya patates) koyarar düzgün bir şekilde kapatın ve yağlanmış tepsiye çok sık olmayacak şekilde dizin. En az 1 saat ılık ortamda mayalanarak iyi bir şekilde kabarmalarını bekleyin. Üzerlerine yumurta sarısını fırça yardımı ile sürüp çörekotunu ekin ve önceden ısınmış 200 dereceli fırında üzeri kızarana kadar pişirin. Fırından çıkan poğaçalarınızı bir kap içinde beze sararak servis edene kadar saklayabilirsiniz.

Afiyet Bal Şeker Olsun..

13 Ekim 2012 Cumartesi

Damla Çikolatalı Kurabiyeler





Damla Çikolatalı Kurabiyeler
24 kurabiye
malzemeler:
  • 1/2 su bardağı tereyağı (125gr yani yarım paket)
  • 1 su bardağı kahverengi şeker
  • 3 yemek kaşığı toz şeker
  • 1 yumurta
  • 1 paket vanilin
  • 1+3/4 su bardağı un
  • 1 paket kabartma tozu
  • 1/2 tatlı kaşığı tuz
  • isterseniz 1+1/2 tatlı kaşığı espresso (toz) ben üçü bir aradaların espressolarından kullandım, cafe crown'un var öyle espressoları
  • 1 su bardağı sütlü damla çikolata
not: su bardağı normalden büyük olmalı


hazırlanması:
  1. fırını 150C'ye getirin. tereyağını ve şekerleri krema kıvamına gelene kadar karıştırın. tereyağını mikserle çırpmak zor olduğundan yumuşatmak için malzemeler arasında yer almamasına rağmen çok çok az miktarda süt döktüm (yaklaşık 30 saniye)
  2. yumurtayı ve vanilyayı ekleyip 30 saniye daha karıştırın.
  3. bir kapta unu, kabartma tozunu ve tuzu karıştırın. bunu yağa ekleyip düşük hızda 15 saniye karıştırın. (birazcık daha sür koyabilirsiniz karıştırmada güçlük olursa, ama sakın abartmayın, cıvık olmamalı hamur!)
  4. espressoyu ve çikolataları ekleyip tahta bir kaşıkla karıştırın. (hamurunuz normal kurabiye hamurundan farklı olarak elinize yapışan bir kıvamda olacak)
  5. fırın tepsisini yağlayın. hamurdan bir kaşık alıp tepsiye koyun. hamurun üzerini kaşığın arkası ile düzleyin. 20-25 dakika pişirin.

14 Nisan 2012 Cumartesi

BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU ESMER KEK

FINDIKLI BEYAZ ÇİKOLATA SOSLU ESMER KEK

Malzemeler:

3 adet yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
Yarım paket kakao
Alabildiği kadar un
1 su bardağı fındık( küçük parçalar halinde)

Üzeri için:

1 paket beyaz çikolata sosu
2,5 su bardağı süt

Yapılışı:

Karıştırma kabının içine yumurtayı kırıyoruz. Üzerine toz şekeri ilave edip mikser ile
karıştırarak köpürtüyoruz. Üzerine sıvıyağı ve sütü koyup tahta kaşıkla karıştırıyoruz.
Kakaoyu, unu ve kabartma tozunu, fındığı koyup bütün malzemeyi karıştırıyoruz. Yağlanmış
kek kalıbına hamurumuzu döküyüruz. Önceden ısıtılmış 170 derecelik fırında 30-40 dakika
pişiriyoruz. Küçük bir tencereye 2,5 su bardağı sütü ve 1 paket beyaz çikolata sosunu
döküp pişiriyoruz. Kekimiz fırından çıkınca soğumaya bırakıyoruz. Sosumuz da soğuyunca
dilimlediğimiz kekimizin üzerine gezdiriyoruz ve servis yapıyoruz..

AFİYET OLSUUN!

28 Kasım 2011 Pazartesi

Üç Renkli Börek

Madem ablamla başladık bugüne ablamla devam edelim, zira kendisi yeminini bozmuş yeniden mutfağa girmişken bu fırsat kaçmaz!
Geçen hafta Kozyatağı dolaylarındaki eski Okko bugünkü Gourmet olan mekana kahvaltıya gittiklerinde bir börek yiyorlar açık büfede görüp. "böyle renkli bişey! içinde turuncu (havuç), yeşil (ıspanak) bi de kahverengi (pastırma) var, çok lezzetliydi, Tülü (kerem abinin annesi tülay teyze) bayıldı vallahi, tarifini öğrenmek istiyor, yapacakmış." dedi.
Her neyse geçen akşam internette dolanırken, bak ki tesadüfe (evrende tesadüfe tesadüf edilmez) tarif portakal ağacı adlı blogda karşısına çıkıyor. Önce Tülü'yü arayıp tarifi vermeye yeltense de vazgeçip, pazar kahvaltısı için kendi yapıp götürmeyi tercih ediyor veee aşağıdaki görüntü ortaya çıkıyor!



Kendileri sabah 7.45'te kalkıyor (ki görülmemiş şey çok nadir uyanır sabah imkansız gibi!)

-4 yufka
-2 havuç (rendelenip az tuzlanacak)
-yarım kilo ıspanak (sapları kopacak, doğranmayacak)
-250 gr. pastırmayı
-sıvı yağ
-bir yumurtanın sarısı

alıyor ve işleme başlıyor.

İlk yufkayı temiz masaya serip sıvıyağ ile yağlıyor ve 2. yufkayı üzerine seriyor. onu da bir parça yağladıktan sonra rendeleyip biraz tuzladığı havucu üzerine yayıyor. Ardından bir yufka daha serip onu da yağladıktan sonra yıkayıp iyice süzdüğü ıspanak yapraklarını bütün bütün seriyor aralıksız. Son yufka da serildikten sonra bir parça daha yağ ve şimdi pastırmalar diziliyor üzerine eşit şekilde mümkünse. Taşmasın diye yufkaların kenarları içeriye kıvrıldıktan sonra rulo yapıyor dikkatlice ki yırtılmasın tazecik yufka. Tepsiye sığdırmak için ikiye bölüyor ortadan. Son olarak üzerine yumurta sarısı sürüp 180 dercelik fırına sürüyor böreği.

Üstü kızarana kadar pişince, çıkarıp bir parça soğuttuktan sonra -ki ellerimiz yanmasın aman kendisinin elleri çok hassastır yanığa, kesiğe!- dilim dilim kesip tabağa diziyor.

Her ne kadar Kerem abi böreğe trafik esnasında tacizlerde bulunup ve hatta dayanamayıp ikisi birden yese de bir iki tane, börek Anadolu yakasına geçmeyi başarıyor. Tabii bir de sıcacık tabaktan yayılan pastırma kokusu köpekleri peşlerine düşürse de Tülü'ye ulaşıyorlar!

Sonuç mu?

Börek yapmak bahane, Tülü'nün sevinci şahane! :)




Kerem abinin Doğum günü sofrası!

Çok sevgili eniştem :) kerem abinin doğumunun şu an açıklamayı doğru bulmadığım bilmem kaçıncı yıl kutlamaları için ablam benden birkaç açık büfeye uygun tarif istemişti, ben bir sürü tarif araştırıp üşenmedim yazsam da ablam her zamanki gibi kafasının ve burnunun dikine giderek kendi bir şeyler yaptı!

"madem tarifin var ya da uydurma yeteneğini liseden beri saklıyorsun, beni niye uğraştırdın!!!" diye düşünsem de hazırladığı kanepeler acaip hoşuma gitti!
Nitekim kendisi bıyıklarıyla babamı, saçlarıyla annemi, şoka  girmiş sekiz yaş fotoğrafımla beni resmetmiş kanepelere!!! hem de zeytin ezmesi, domates ve peynirle!



Yukarıda gördüğünüz bu çılgın kanepeleri hazırlamak için tek ihtiyacınız olan:

biraz krem peynir,
biraz zeytin ezmesi
cherry domatesler
kürdan
tost ekmekleri ve onları yuvarlak yapmak için ortasına bastıracağınız bir bardak..!

hazırlama tarifi yok, şefin tavsiyesi: YARATICI OLUN GENÇLER!

15 Kasım 2011 Salı

BALIKÇI LİMONU

Bu hafta balığa dönüş yapmanın vakti geldi bence. Hazır babam evde balık konusunda türlü çeşit tür ve deneyimler sunarken ben de okulda öğrendiğim bir tarifi siz karnı acıkmış dostlarıma sunayım diyorum ;)

BALIKÇI LİMONU



Malzemeler:

4 adet büyük limon
250 gr ton balığı
3 adet haşlanmış yumurta
2 tutam maydanoz
4 tatlı kaşığı mayonez
2 yemek kaşığı limon suyu

Yapılışı:

İlk önce limonlarımızı ortadan kesip alt kısımları düzlenecek şekilde kesiyoruz.Tatlı kaşığıyla limonların içlerini tamamen çıkarıyoruz sadece limonun dışı kalacak. 3 tane yumurtamızı haşlayıp çok küçük ve şekilde doğruyoruz. Ton balıklarının yağını süzüp bir kabın içersine alıyoruz ve iyice eziyoruz. Doğranmış yumurtalarımızı ve mayonezi ton balıklarına katıyoruz. İyice karıştırdıktan sonra maydanozlarımızı ince şekilde doğruyoruz ve harcımıza ekliyoruz. Son olarak da limon suyu ilave edip karıştırıyoruz. Harcımızı içini temizlediğimiz limonlarımızın içine dolduruyoruz. Üstüne maydanoz yaprağıyla servis yapıyoruz..( İsterseniz limonların altına marul koyarak servis edebilirsiniz.)

                                                                                                                   Afiyet Olsun.. J

6 Mart 2011 Pazar

Kruvasan, Fransız ve Danimarka ekmekleri!



Size bu iş bir sanat demiştim değil mi? Fransızları zengin edecek kadar kruvasan tüketebilen ablam için bu video :)